Bunun Adı Vahşet
“Yeryüzünde debelenen hiçbir canlı ve iki kanadıyla uçan hiçbir kuş yoktur ki sizin gibi birer ümmet olmasın. Biz kitapta (lehv-i mahfuzda) hiçbir şeyi eksik bırakmadık.  Sonra hepsi Rablerinin huzurunda toplanacaklardır.” (El-Enam 6/38)
    Değerli okurlar!Tahmin edeceğiniz üzere bu haftaki yazı konumuz hayvan canların yaşadıkları daha doğrusu onlara yapılan, insanlığa yakışmayan, izlemeye yüreklerimizin dayanmadığı vahşete “dur” diyebilmek. Rabbimizin sessiz kulları bizlere emaneti olan, sokakta, doğada var olan, tüm canların sesi, koruyucusu olabilmek, boynumuzun borcudur. Konya hayvan barınağında kürekle vura vura öldürülen o zavallıcıkların hakkını kim arayacak? O kürek tüm insanlığın başına inmiştir. Silkinelim kendimize gelelim; sadece suça iştirak eden değil, buna izleyici olan, hiç sesini çıkarmayan herkes bu günaha ortaktır. İslami gelenek ve yazınlarda hayvanlar içinde ümmet kavramı kullanılmaktadır. O halde onlar da Allah’ın kuludurlar. Peki kulun kula eziyet etmesi de ne oluyor! Basit para cezalarıyla akan bu kanın önüne asla geçilemez. Caydırıcı hapis cezaları gerekir kanaatindeyim. Gün geçmiyor ki patisi, kuyruğu kesilmiş bir hayvan görmeyelim. Kameralara takılan tespit edilmiş, suçüstü öyle iğrençlikler, canilikler var ki hangi birini sayayım. İçindeki şiddeti tatmin için ,tenhada yakaladığı hayvanı ,yerden yere vuran mı dersiniz, pisi pisine mama kabına sıkı bir tekme atan mı dersiniz, mide bulandıran hayvan istismarları mı dersiniz. Ne oldu bize, toplum olarak nereye gidiyoruz? Sosyal medyada dahi kutuplaşmayı başaran yurdum insanı iki güruha ayrıldı. Bir kısım yeter bu canlara cinayetler, işkence, kan dursun derken diğer güruh neden hayvan canı insan canından daha değerli tutuluyor diyor? Bu sorulara bizzat maruz kalan bende şu kalbi ve akli dengeyi gözeterek bu ikinci grup vicdansızlara şunu sormak istiyorum. Bu nasıl bir mantıktır, kim dedi size hayvan değerli, insan değersiz diye! O zaman şunu diyorlar e başıboş köpekler insanlara saldırıyorlar? O zaman şunu belirtmeliyim lütfen dikkatle okuyunuz. Saldırıya uğrayan bir insana, bir çocuğumuza kahroluyoruz. Ama sizin bir hayvan kadar olamadı değeri mantığınız tutanın elinde kalıyor, sizin gibi düşünenler o köpeklere acımasızca kürekleri indiriyor. Bir defa hem insanların yaşam hakkı için sağlıklı rehabilitasyon gerekiyor. Modern barınaklar ve kısırlaştırma zaruridir. Düşünün bir insanı da tekmeleyip, elini ayağını kesip, işkence, tecavüz, istismar edilse, aç bırakılsa Allah korusun bir ay sürmez vahşi bir kişiye dönüşür. Köpek, kedi doğası gereği zaten etcil bir hayvan; betonarme bir şehir yaşamasına ekolojik olarak uygun değildir. Her iki canlı, hem insan ,hem hayvan için, zaten çözülmesi gereken bariz sorun,yaşam alanlarının ayrılması gerekliliğidir. Allah katında, can candır, insan, hayvan hepsi onun ümmetlerindendir.  Kimi insanda mantık şu  “e Allah en üstün insanı yaratmıştır.”  Peki  en üstün olmak  bize emanet edilen hayvanları katletmek,  korumamak,  iki dilim ekmeğe bir tas suya muhtaç etmek midir?  Üstün insan olmak; Rabbimizin yarattığı bütün yeryüzüne, özenle bakacak ve ihtiyacımızdan fazlasına elimizi uzatmayıp bu düzene zarar vermeden sadece bir emanetçi olduğumuzun bilincine varmakla mümkündür.  El vicdan hem insan hem hayvan güvenliği için diyorum. Bilinçli Müslüman yaradılan canlı ve cansız her şeyin bir taşın bile Allah’a hamd ve tesbih ettiğini bilmeli, bu bilinç ile davranmalıdır. “Kainatta hiçbir şey yoktur ki hamd ile Allah’ı tesbih etmesin, onu anmasın, ona dua etmesin. Fakat siz onların bu tesbihlerini, zikirlerini, dualarını fark etmiyorsunuz.”  (İsra, 17/44) Bu ayette geçen şey kelimesi canlı-cansız her varlığı içine alır. Biz insanlar akıl ile donatılan canlılarız. Hayvanlar ise şuur dediğimiz kendi ihtiyaçlarını temin edecek ve onları düşmandan koruyacak doğuştan sahip oldukları materyalistlerin içgüdü, inananların ilahi bir sevk ve ilhamat dedikleri bir takım özelliklere sahiptirler. Hayvanlar ihtiyaçları dışında olanı öldürmez, zarar vermez iken işkence istismar, tecavüz etmez iken akılla mükafatlanan insanoğlu nasıl oluyor da bunca vicdansızlığı yapabiliyor akıl alır gibi değil.  Sevgili peygamberimiz “Kim bir serçeyi boş yere sırf eğlence olsun diye öldürürse, kıyamet günü o serçe feryat ederek Allah’a şöyle seslenir.  –Ey rabbim! Falan beni gereksiz yere öldürdü, herhangi bir fayda için öldürmedi” (Nesai, daha ya 42) Zevk için avlanmayı yasaklayan yüce dinimiz İslam bu kadar açık, net örneklerle her canın ne kadar değerli olduğunu beyan ediyor. O halde bencilliği bırakalım. İlla etinden sütünden faydalanmasak da her canlının doğada bir görevi, önemi var ve her şeyden önce tıpkı kendi  bedenimiz gibi bize sadece emanettir. O vakit sahibi olmadığımız her şeyin biz dahil sahibi olan kudretli Rabbimize döndürüleceğimizin bilincinde yaşayalım. Hz. Peygamberimiz (S.A.V) “Kıyamet gününde her hak sahibine verilecektir. Hatta, boynuzsuz olan koyun bile boynuzlu olan koyundan hakkını alır.” Buyurmuştur. O halde insan olarak aklımızın şiar’ı vicdanımız, merhamet ve şefkatimiz olsun. Mutlak geleceğinden şüphe olmayan bir hesap gününü unutmayalım.