HIZIR, İLYAS VE HIDIRELLEZ

Tut ki gül ağacıyım dallarıma sevenler

Niyet edip ipleri bağlasın güzel eller

Altıma kimi evsiz maket evler yapsın

Kimi isteklerini umuduyla bıraksın

Evet, sevgili okurlar, cemre, nevruz, 1 Mayıs derken bahar bayramı sağanağı altında geldi bir Hıdırellez daha. Hızır ve İlyas’ın halk telaffuzundan söylenegelmiş birleşik adı olan Hıdırellez, kültürümüzde kendine geniş yer bulmuştur. Büyüklerimizden Hıdırellez ile ilgili ilginç bilgiler duyarız. ‘’Hıdırellez’de ip tutma yılan görürsün, çamaşır yıkama, ev temizleme, genç kızlara ‘bulaşık yıkama evde kalırsın’ gibi geleneksel kulaktan dolma pek çok inanış vardır. 5 Mayıs Perşembe akşamı başladığı kabul edilen Hıdırellez 6 Mayıs Cuma akşamı sona erer. Hızır ve İlyas peygamberin buluştuğuna inanılan Hıdırellez kökeni oluşu itibariyle içinde pek çok öge barındırmaktadır. Farklı görüşlere göre Mezopotamya ve Anadolu kültürlerine ait olduğu, İslamiyet öncesi Orta Asya Şaman ve Avrupa Pagan inançlarından izler taşıdığı görüşü hâkimdir. Çeşitli araştırmalarda da Hıdırellez inanışlarındaki pek çok faktörün Gılgamış Destanı, İskender Efsanesi ve kitab-ı Mukaddes’teki İlyas efsanesine dayandığı görüşü hâkim olmuştur. Bolluk, bereket, istekler, dilekler için 5 Mayıs gecesi çeşitli ritüeller ve uygulamalar yapılmaktadır. En yaygın ve bilineni ise gül ağacına dileklerin yazıp kese içinde bağlanmasıdır.

‘’Bir yıl boyu ümitle Hızır gelecek diye

Sabır ile beklesin böylece biteviye,

Yaprağım, güllerim ve umut açar, yeşerir

Sağlık, mutluluk, şans, kısmet, baht açıklığı gibi geleceğe dair umutların yazılıp kah gül ağacı altına çömlekler içinde konulduğu kah arzu edilen dileğe dair minik nesne ve objelerin gülün hemen dibine konulduğu Hıdırellez 6 Mayıs gecesi sona erer. İller arasında dahi bugüne ait inanış ve uygulamalar o kadar farklılık gösterir ki saymakla bitiremeyiz.

Umutlar ki insana yaşama sevinci verir..

Her yıl 6 Mayıs Hıdırellez anılır

Gerçekte varılmayana umutla varılır

 Hıdırellez gecesi en çok yapılan etkinliklerden biri de ateşten atlamadır. Böylece nazar ve hastalıklardan korunulduğuna inanılır. Hıdırellez’in iki kahramanı Hızır ve İlyas’a dair pek çok efsane anlatılmaktadır. Onların ölümsüz olduğuna atfen en bilinen hikâye şudur: Bir zamanlar ikisi de bir kralın askerleridirler. Kral ölümsüzlük suyunu aramaya çıkar. Bu esnada Hızır, İlyas diğer askerlerden ayrılır. Su kenarında yemek için kurutulmuş balık çıkarırlar. Su sıçrayan balık canlanır, sıçrayıp nehirde kaybolur. Böylece iki arkadaş (Ab-u Hayat) ölümsüzlük suyunu bulmuş olurlar. Bir melek gelip ‘’Kıyamete kadar yaşayacaksınız’’ der. Hızır’ın karada İlyas’ın denizde ihtiyacı olanlara yardım edeceğini söyler. Hıdırellez Gecesi Hızır’ın uğradığı yerlere, dokunduğu her şeye bereket vereceğine inanılır. İlyas ve Hızır peygamberlerin 5 Mayıs’ı 6 Mayıs’a bağlayan gece gül ağacı dibinde buluşacaklarına inanılır. Bu yüzden gül dalına dilek bağlanması, obje ve nesnelerin dibine bırakılması ya da kil içinde yazılı dileklerin, gül ağacı dibinde toprağa gömülmesi ritüelinin geliştiğini söylemek mümkündür. Benim ise Hıdırellez dileğim, hayat pahalılığının sona erdiği, toplumsal kutuplaşma ve çatışmanın olmadığı, milletçe hoşgörü, sevgi ve saygının yeniden yeşerdiği günlere en kısa zamanda kavuşmamız. Umarım millet adına kullanacağım dilek hakkımı Hızır ve İlyas görür. Hıdırellez’iniz kutlu olsun.