UZAYLI MI DÜNYALI MI: NİKOLA TESLA

“Fikrimi çalmaları mühim değil… Asıl mühim olan kendi fikirlerinin olmaması.”

Yüksek zeka ve o bir deha: Nikola Tesla.. Bense ona elektriğin babasıydı diyorum. Hırvatistan’da doğan bir Sırp, babası rahip, annesi okuma yazma bilmeyen bir aileden gelen bu küçük çocuğun hikâyesi, tüm dünyayı aydınlatacaktı. Babası müthiş bir hatip ve edebi yeteneğiyle kilise dünyasında derecelerle onurlandırılmış, annesi ise okuma yazma bilmediği halde şiirleri ezbere bilen, mekanik aletler icat eden mucit bir kadındı. Genlerden gelen o zekâ, eğitimle törpülenip, Macaristan, Fransa, Almanya, İngiltere yolculuğuna çıkacak; altın çağını yaşayacağı Amerika son durağı olacaktı. Tesla’nın yolu Thomas Edison’la kesiştiğinde artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı. Bilime hayatını adamış, gecesini gündüzüne katmış bu genç adam, bilimsel bir zekâya sahipti. Fakat Edison gibi bir kurnazın ticari zekası karşısında, oldukça safiyane bir av olacaktı. 

Edison, şirketinde Tesla’ya iş vererek DC (Direct Current) (Doğru Akım)  jeneratörünün tamamen yeniden tasarlanmasını teklif etmişti. Daha önceden çalıştığı ülkelerde de  girdiği işlerde, hep “teknik sorun giderici” olduğundan, ünü sınırları aşmıştı. Canla başla çalışıp kalkındırdığı Edison’un şirketinde, birçok projeyi başarıyla bitirip, şirketin inanılmaz kazanç elde edeceği patentler almasına imkan sağladı. Edison ise, ona ödemeyi vadettiği 50 bin doları, alaylı bir şekilde reddetti. İşte bundan sonra yolları tamamen ayrıldı ve amansız bir rakip oldular. Savaşta kazanıp masada kaybeden bir asker gibiydi. Kendini tamamen çalışmalarına veriyor, ancak iş kazançlı patentleri almaya gelince, bunları fikir hırsızlarına kaptırıyordu. Bilim tarihinde radyo Marconi’nin, elektrik Edison’un; x-ışınları, röntgen, vakum tüp amplifikatörünün Forest’in icadı zannediliyorsa da, hepsi aslında Nikola Tesla’nın çalışmalarının ürünüydüler. Hırvatistan’da Lika Smiljan’da doğan, kilise öğretileriyle büyüyen genç adam Nikola Tesla, yeni dünya Amerika’da ticari oyunların, dalaverelerin kurbanı olacaktı. Tüm dünyayı bedavaya aydınlatmak, insanlığa sunarak faydalı olmak istediği projeler, batının genlerine işlemiş olan koloniyal düşüncenin ticari kapitalist arzuları yüzünden çöp edildi. Birçok şirketi iflas etti. Projelerinin en büyükleri yarım kaldı ve muhtemelen sabotaj olduğunu düşündüğüm yangınlarda laboratuvarları küle çevrildi. O yılmadı, yine de küllerinden her seferinde “Anka kuşu” gibi doğmayı bildi. 700 patentle dünya rekoru olan Tesla’nın icatları olmasaydı, bugünkü teknolojiye aşina olamayacaktık. Bugün dahi, bir çok iç hastalığın teşhisinde çok doğru seviyede hücresel sekans görüntüleri alınmasını sağlayan MR (Manyetik Rezonans) cihazında kullanılan elektromanyetik güç birimi de onun eseridir. 

Kendi devrinde değeri bilinmese de, bugün onun adı Elon Musk gibi dünyanın en zengin iş adamlarının şirketlerine isim ilhamı olmaktadır. Çoğu dahi, Tesla gibi Einstein gibi antisosyal, hayatın zevklerinden vazgeçerek, kendilerini laboratuvarlarına adeta hapsederek yaşamlarını insanlığa adadılar. Nikola Tesla; 7 Ocak 1943’de 87 yaşında New Yorker otelinde kalp krizinden yapayalnız öldüğünde, FBI tüm çalışmalarına el koydu. Ve bugün varlığı tartışılan yapay deprem makinası HAARP’ın atası olan çalışmaları, ABD gizli servisinin elinde sırra kadem bastı. Nikola Tesla hayatını, parasını insanların yaşamını kolaylaştıracak icatlar yapan deneylere harcamıştır. Oysa nereden bilecekti ki, “bilim ehil ellerde - ilim, kötücül emellerde” ise, ÖLÜM olarak insanlığa geri dönecekti. 

Ama insanlık unutsa da, biz şuna inanıyoruz ki, N.Tesla’nın Allah’ın katında büyük bir değeri vardır.

Nagehan CAMBUL

22.01.2023