Sakarya Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Üyeleri, Ocak Ayı Olağan Meclis Toplantısında sektörel sorunları, şehrin ve ülkenin gündemine yönelik görüşlerini dile getirdi.
SATSO Meclis Başkanı Erdem Ercan Başkanlığında Yönetim Kurulu Başkanı A. Akgün Altuğ, Yönetim Kurulu Üyeleri ve Meclis Üyelerinin katılımı ile gerçekleştirilen meclis toplantısının gündem maddelerinde kürsüye gelen Meclis Üyeleri yaptıkları konuşmalarda görüş ve önerilerini dile getirdiler.
Gündem maddelerinin müzakere edildiği toplantıda; 27. Meslek Komitesi tarafından önerilen ekmek azami fiyat tarifesi değişikliği talebi görüşüldü.
İlgili maddede söz alan 27. Meslek Komitesi (Unlu Mamuller-Et ve Süt Ürünleri)’nden Meclis Üyesi Ergin Balcı şunları dile getirdi; “Meslek grubu üyelerimizden gelen talepler ve komitemiz tarafından yapılan araştırmalar ile incelemeler neticesinde un, maya, işçilik, akaryakıt ve ambalaj gibi girdi maliyetlerinde yaşanan artışlar dolayısıyla üretici üyelerimizin mağduriyet yaşamaması adına 2023 yılı içerisinde uygulanacak ekmek azami fiyat tarifesinin; 200 Gram Ekmek: 5,00 TL, 400 Gram Ekmek: 10,00TL ve 1050 Gram Ekmek: 25,00TL olarak illerimiz sınırları içerisinde perakende satışa uygun olacağı tarafımızca tespit edilmiştir.” dedi. Çevre illerimizde de bu fiyat tarifesi uygulanmakta ve ilimizde Esnaf Odalarına bağlı meslektaşlarımız tarafından da 15.11.2022 tarihinden bu yana uygulanmaktadır.” dedi. Ekmek Fiyat Tarifesi Teklifi SATSO Meclisinde oylanarak Valiliğe gönderilmek üzere kabul edildi.
Toplantının devamında Meslek Komitelerinin Sorunlarının Görüşülmesi maddesine geçildi ve ilgili maddede söz alan Meclis Üyeleri sektörlerinin sorunlarını dile getirdiler.
13. Meslek Komitesi (İnşaat Malzemeleri Toptan ve Perakende Ticareti) Meclis Üyesi İbrahim Berat Kara; “Rahip Brunson olayından bu yana ekonomik çalkantılar yaşıyoruz ve inşaat sektörü bu çalkantıdan çok muzdarip. İnşaat malzemesi üreten fabrikaların fiyat değişim hızı, vadelerin kısalığı ve bağlantı zorunluluğu sektörümüzün sürekli gündeminde. Başta da çimento, cam, demir ve seramik fabrikalarımız gelmektedir. Bağlantı yapamadığımız sürece önümüzü göremiyoruz. Ticaret Bakanlığımız çimento fiyatlarıyla ilgili tedbir kararı alınacağını açıkladı. Bu konunun diğer ürünler için de uygulanmasını talep edeceğiz.
Yatay mimari, adından da belli olacağı üzere bir mimari tasarım fikridir. Mimar tasarlar, mühendislik ise inşa eder. Hiçbir tasarım ve fikir asla ucube değildir ki ister dikey ister, yatay olabilir. Bataklığa dahil 50 katlı bir bina yapılabilir ve dünya ülkeleri mühendislik alanında bunu çoktan geride bırakmıştır. Bunu başarabilmek için mühendislere ve mühendisliğe önem vermemiz gerekiyor. Proje alanlarında kalfalara mühendislerden daha çok önem veriyorsak bunu başaramayız.
Tarımın şehrimiz ve ülkemiz için çok önemli olduğunu, olmazsa olmaz olduğunu biliyoruz. Yatay mimari eğer tarım alanlarımıza zarar veriyorsa hemen vazgeçilmelidir. Ancak ben buna inanmıyorum çünkü tarım alanlarını heba eden yatay mimari değil plansızlıktır. Günü kurtarmalık planlar yapılırsa tabii ki tarıma ve tarımsal alanlara zarar veririsiniz. Akgün Başkanımızın da dediği gibi eğer bu şehrin sahibi bizlersek ben şahsen hiçbir bölgenin bu kadar kolay imara açılmasını istemiyorum. Şehrimizin 1 milyon nüfusu ve geniş bir yüzölçümü var. Ancak merkezdeki birbirine yakın ilçelerin dışında Ferizli, Söğütlü gibi diğer ilçelerimizde nüfus çok seyrek. Bunun nedeninin merkeze uzaklık olarak açıklayabiliriz ancak Sapanca Kırkpınar’dan daha mı uzaklar? Dikey mimari uygulaması olursa biz müteahhitlerin daha fazla kazanacağı doğrudur. Ancak şahsi olarak şehrimizin geleceğini ilgilendiren hiçbir konuya parasal ve ticari olarak bakamam. OSB’lerde yer alan firmalarımız için 3 yıl içinde yatırıma başlama zorunluluğu var ancak konut imarlı arsalar için bir sınırlama yok. Arsa satın alanlar ekonomik durumları iyi olduğu için torunlarına arazi bırakıyor. Bizler şehrin yapısını, doğasını ve kültürünü korursak torunlarımız daha çok dua ederler.” dedi.
31. Meslek Komitesi (Bilişim ve Telekomünikasyon) Meclis Üyesi Necmettin Kırık; “Önceki birçok meclis toplantısında cep telefonlarına taksit sınırının yükseltilmesi talebini dile getirdik. Bu sınır yakın zaman artırıldı ve mutluyuz; ancak rakam yeterli değil. 20 bin TL’ gibi bir rakam istiyorduk. Bunun yine artırılması için çalışmalara da devam edeceğiz. Hiçbir rakam sınırı olmadan direk 6 taksit uygulaması da getirilmesi gerekiyor. Ayrıca iş yerlerinin kira artışları %70 bandında seyrediyor. Elektrik vb. giderler ile artış %100 oluyor, sektörümüz için bir çalışma gerekiyor.
Tüketici ile satıcı arasında mağduriyetler var. Tüketici hakem heyetleri konusunda komite olarak bir çalışma yaptık. Buradaki bütün kararlar işletmelerin %80 aleyhine oluyordu. Ticaret İl Müdürlüğümüz ile toplantılar yaparak, meslek mensuplarına eğitimler vererek hataları gidermeye çalıştık. Geçtiğimiz hafta Ticaret İl Müdürümüz oranın 51-49’a kadar geldiğini söyledi.
Birçok işletme sahibi web sayfası yaptırma işlemlerinde maalesef yerel firmalar yerine dışarıdan hizmet alıyorlar. Bazen başka şehir, başka ülke oluyor bazen de bunu yapan profesyonel firma yerine üniversite öğrencilerinden hizmet hizmet alıyorlar ancak o öğrenci mezun olup gittiğinde isim hakkı alınamıyor. Sonra işletmeler için daha büyük bir sorun oluyor. Yerel ve yerli firmalarımız bu alanda çok iyi işler beceriyor. Bütün çözümleri üretecek nitelikte meslek mensubu arkadaşlarımız var. Önceliklerimiz yerel ve yerli firmalar olmalıdır.” dedi.
29. Meslek Komitesi (Eğitim ve Öğretim Faaliyetleri) Meclis Üyesi Mustafa Yıldırım; “Maalesef özel okul fiyatlandırma konusunda işletmecilerin çok ciddi biçimde eleştirildiği, fırsatçı olarak değerlendirildiğini görüyoruz ve bu çok yanlış bir değerlendirme. Şimdi belirlenen fiyat 2023-2024 eğitim-öğretim fiyatıdır. Bu fiyatlandırma geçtiğimiz yılın enflasyonuna göre hesaplanıyor. Geçtiğimiz sene artış %36 olarak sınırlandırılmıştı. Birçok giderin %300’leri geçtiği, asgari ücretin %100’leri geçtiğini ve enflasyonu görüyoruz. Sakarya’daki fiyatlardan kat olarak daha fazla olan İstanbul’daki okullar doluluktan öğrenci kabul edemez duruma geldiler. Çünkü orada yaşayanlar gelir durumu da ciddi arttı. Ancak Sakarya ve Anadolu geneline baktığınızda İstanbul’un çok daha gerisinde seyreden fiyatlarla öğrenci okutan özel okullarımız var. Ülke genelinde 14 bin civarında özel okulun 2 bini kapandı. Uygulama fahiş bir kazanç değil, tamamen ayakta kalma mücadelesidir. Türkiye’de 400 bin atama bekleyen öğretmen var. Devletin eğitim yükünü hem öğrenci hem de öğretmen istihdamında üstlenmiş okullar var. Sektörümüz çok ciddi bir ekonomik dar boğaz yaşıyor. Öğretmen ücretleri niteliksiz iş gücüyle aynı konuma geldi maalesef.” dedi.
4. Meslek Komitesi (Tarım ve Hayvancılık Meslek Grubu) Meclis Üyesi Ahmet Bayrak; “Aralık ayı meclis toplantısında tarım ve hayvancılık sektörünün sıkıntılarına değinmiştim. O günden bu yana et fiyatları %35, süt %40 arttı. Bu artışın sıkıntılı biçimde devam edeceğini ön görüyoruz. Örneğin saman, mısır silajı sürekli artıyor. Yıllık enflasyonun çok üzerinde bir gıda enflasyonuyla karşı karşıyayız. Tüketici ve üreticinin zarar görmemesi adına üretici kesimin desteklenmesi, girdilerini ciddi bir şekilde sübvanse edilmesi gerekiyor. Bu yaşanan sürece, 2023 yılında ön görülen kuraklık ihtimali ve dolayısıyla tarım üretiminin düşmesi de yansıyacaktır. Bu durumun şimdiden önlemini almamız gerekiyor.
Bizler tarım hayvancılık sektörü olarak kafamıza göre fiyat artışı yapamıyoruz, belli bir standartta artış yapabiliyoruz. Ancak hammaddelerimiz yüzde 200 artıyor. İstediği gibi zam yapıyorlar. Özellikle İlaç ve tohum sektöründe enflasyonun 3 katı oranında fahiş bir artış var. Bunun bir denetim mekanizması olmalı.
Tarım arazilerinin imara açılmasına karşın uzun süreçli planlamalarla ilerlenmesi konusunu ben de destekliyorum. Sakarya’da dikey mimari yok, hep yatay. İzmit’te olmadığı kadar tarım arazisi var bu şehirde ancak yine yatay mimari devam ediyor. Burada yeni imara açılan tüm araziler tarım arazisi oluyor. Yanlarında mısır, buğday tarlaları olan yerlerde konutlar uzanıyor. Bunu çözmemiz gerekiyor. Aynı şehre sosyal konut projelerini devlet niye 3 katlı yapmıyor? Gerekli planlamaları ve zemin iyileştirmeleri ile yüksek katlı şekilde rahatlıkla yapıyorlar. Adapazarı’nın sorunu çekirdekte, ovaya kurulmuş bir şehir. Bizler atıl dönüştüreceğimiz yapı stoğunu 3-5 katlı dönüştüremeyeceğimiz için bu konuyu dile getirdim. Bunları konuşmamız gerekiyor. Burası Sakarya’nın en cesur meclisidir. Aklımızı başımıza alalım ve bu yapı stoğunu ele alıp, dönüşüm ile ilgili tüm paydaşlarla iş birliği yapıp yürüyelim. Yatay mimariye devam edilecek deniyorsa tarım arazilerini katletmekten başka yolu yok. Her geçen yıl ilerliyor.
18. Meslek Komitesi (Mühendislik ve Mimarlık Hizmetleri) Meclis Üyesi Bora İshakoğlu; “Konu ne yatay ne de dikey mimari tüm konu planlama kaynaklı. 100 yıllık plan yapmak zor olmamalı. Bu planlamalar zamanında yapılmış olsa şimdi bu konuları konuşuyor olmazdık. Şehrin ne kadar göç alacağı, sanayinin ne kadar gelişeceği belli ve buna göre plan yapmak zor değil. Bu plana göre yatay veya dikey olan yapılar tercih edilebilir. Dar gelirli kesim için sosyal konutlar olmak zorunda. Ama iki üç kat sınırı olan yerlerde bu sorunu çözemezsiniz. Bizim kat artışı istiyor gibi bir algı oluşuyor. Bizim böyle bir derdimiz yok. Bizim derdimiz ülke ve şehir olarak bu sorunları aşmaktır. Hep plansız ve verimsiz işler yapıyoruz. Uygulanan bir yönetmelikte kusur olabilir, kanun yapıcılar bunu yanlış yapıyor olabilir. Burada bir eksiklik varsa bunu kanun yapıcılara iletip düzeltmeye çalışmak yerine arkadan dolaşmaya uğraşıyoruz. Ülke olarak bu kafa yapısını değiştirmemiz lazım. Böyle olduğu zaman da iyi mühendis olmuyor, mühendislere sahip çıkılmıyor. Komite olarak inşaatlarda şantiye şefi zorunluluğu istemeye yönelik çalışmalar yapmaya başladık. Bir şantiye şefi istihdam etmek yerine evrak ile varmış gibi göstermelik evraklar yapıyoruz. Şimdi kim mühendise sahip çıksın?
Doğru planlamalar yapılmadığı için tarım arazileri gidiyor. Bu planlamadan geliyor. Şehrin ağabeyi Büyükşehirdir. Sazı eline alması gerekiyor. İlçe belediyelerinin de kurallara uyması gerekiyor. İşimizin en iyisini yapmalıyız, kaybedecek bir dakikamız bile yok. Herkes yaptığı işi hakkıyla yaparsa bu ülkede hiçbir sorun kalmaz.
İmar işleri ile ilgili Büyükşehir Daire Başkanımızı ziyaret ettik ve birçok sorunumuzu görüştük. Yangın projeleri konusunda sorun yaşıyoruz. Ruhsat aşamasından önce onaylanması gerekiyor. Kanun ilçe belediyelere vermiş. İlçe belediyelerinde buna bakacak makine mühendisi yok. Belediye ve itfaiye arasında yangın tesisatı ruhsat problemi var. İtfaiye Dairesi yangın tesisatının ruhsat öncesinde onaylanması gerektiğini söylüyor. Koca yapıları sorunsuz yapıp sonrasında çalışma ruhsatı alamayan, kiraya veremeyen iş yerleri var. 20 yıl geçti bunları aşmak gerekiyor. Sorunları söylüyoruz karşılığında çözümleri de öneriyoruz.” dedi.
14. Meslek Komitesi (Hırdavatçılar, Metal Ticareti ve Geri Dönüşümcüler) Meclis Üyesi Ekrem Kayasan; “2 hafta önce Dörtyol Sanayi Sitesinde yer alan bir geri dönüşüm deposunda yangın çıktı. 4 yıldır bu kürsüden söyledik, bu işletmelere şehrin dışında planlı bir yer ayarlanmasını dile getirdik. Yangında işletmenin kendisi ve komşuları ciddi zarar gördü. Şehrin merkezinde 400 tane geri dönüşüm işletmesi olmaz. Toplanan tüm malzemeler yanıcı ve kolay tutuşan malzemelerdir. İşletmelere şehrin dışında bir alan verilmesi gerekiyor.” dedi.
34. Meslek Komitesi (Müteahhitlik Faaliyetleri) Meclis Üyesi ve Meclis Başkan Yardımcısı Murat Ekşi; “Sektör olarak maliyet enflasyonu ile ilgili talebimiz var ve Yönetim Kurulumuz da bu konuda bizlere destek verdi. İlgili kurumlara dilekçelerimizi gönderdik. İnşaat firmaları 1,5 - 2 yıl öncesinden bağlantı yapıp iş anlaşması imzalıyorlar. Ancak sadece 1,5 yılda ülke enflasyonu nedeniyle ciddi bir makas aralığı oluştu. Şimdi yeni bir 0,67 oranında konut kredisi çıktı. Bundan halk faydalanamıyor, biz mağdur oluyoruz, vatandaşa cevap veremiyoruz. Sanki aradaki makas bize tamamen kar kalmış gibi bir algı oluşuyor. 3 milyona satılan bir daireye 1 milyon kredi kullandırabiliyoruz. Bu kampanyanın etkili bir şekilde uygulanması için maliyet enflasyon hesabının müteahhitler için de uygulanması gerektiğini düşünüyoruz.
Merkez dışı ilçelerde ve küçük metrekare iş yapan arkadaşlarımızın yapı denetim firmalarıyla ciddi problemleri var. Uzakta ve küçük metrajda iş yapan arkadaşlarımızdan çok ciddi farklar talep edildiğini duyuyoruz. Yapı denetim kanununda bu konuda ciddi boşluklar var. Havuzda bölgesel ayrım istiyoruz. Havuzdan gelen yapı denetim firmasıyla sorun yaşayıp iptal isteyen müteahhitler, 45-50 gün başka firma bekliyor ve işine başlayamıyor. Yapı denetim kanununun havuz sistemi mevzuatının güncellemesi gerekiyor. Resmi yapılması gerekiyor, resmi olmayan tüm ödemelere karşıyız.
Son 5 yılda imara açılan tarım arazisi yok. Aralık köyü tarafında ise 10-10 toplam %20 ile imar ile yapılan köy içi imarı dediğimiz yapılar var. Ancak asıl sorun katma değerli bir tarım üretimimiz yok ve bilinçli tarım ciddi bir gelir kaynağı sağlayabilir. Tarımda sistem ve sürdürülebilirlik varsa çiftçi kişi arazisine neden konut yapsın? Yatay mimari görsel anlamda büyük zenginliktir. Dikey yapılaşmayı ticari olarak düşünürsek bizde isteriz tabii ki. İnşaat mühendislerine kalfa kadar değer verilmiyor deniyor. Üniversiteden mezun olup da çok küçük ve basit ayrıntıları bile bilmeyen mühendisler var. Her işin başı eğitim. O mühendislere bizim işi öğretmemiz 5 yılı buluyor. Mezun olduğu halde inşaatlardaki getir-götür işlerini yapan arkadaşlarımız kadar bilgileri bile olmuyor. Stajların daha uzun olması gerekiyor.” dedi.
Toplantının Dilek ve Temenniler Bölümünde Söz Alan Meclis Üyeleri ülke, şehir ve gündeme yönelik görüş ve önerilerini kürsüye çıkarak paylaştılar.
7. Meslek Komitesi (Isıtma, Soğutma ve Mekanik Tesisatçılar) Meclis Üyesi Adem Bilgen; “Teknokentler AR-GE çalışmaları yapılan, teknolojinin ilerlemesi için önemli yerlerdir. Yönetimimizi bu yatırım için kutluyorum. Kentsel dönüşümü hep bu kürsüden hatırlatacağım. 2 aracın zor geçtiği, bir yangın durumunda itfaiyenin giremeyeceği çok dar sokaklarımız var. Kentsel dönüşüm ile daha yaşanabilir alanlar oluşturulması gerektiğine inanıyorum. Komite çalıştaylarımız başladı biz de komite olarak yaptık. Ancak katılımların daha çok olmasını diliyorum. Çalıştaylarda çok iyi çok güzel fikirler ortaya çıkıyor.” dedi.
29. Meslek Komitesi (Eğitim ve Öğretim Faaliyetleri) Meclis Üyesi Mustafa Yıldırım; “Geçmiş meclis toplantılarımızın birinde Sakaryalı SMA hastası Fikret Asım bebeğimiz için. 1.5 milyon dolarlık ilaca ulaşmak için 8’lik kısım kaldı. Fikret Asım bebeğimizi kurtaralım.” dedi.
18. Meslek Komitesi (Mühendislik ve Mimarlık Hizmetleri) Meclis Üyesi Bora İshakoğlu; “Yapı denetim firmalarına yönelik haksız bir fiyat talebi olduğu söylentilerine yönelik cevap vermek istiyorum. Metrekare düşük olduğu için laboratuvar maliyetini kurtaramayan, yapı denetimi zarara sokan çalışmalar var. Devletin fiyatı yapı denetimin giderini karşılamıyor. Ufak, kat adedi düşük yapılar kurtarmıyor. Fiyatımız birçok ile göre düşük. Diğer büyük illerde hem projeler büyük hem de tarife daha yüksek. Bakanlık çalışma yapıyor bunun hızlanmasında bizler de destek sağlamalıyız.
Mühendislerin eğitimde planlamaya ihtiyacı var. İhtiyaçtan fazla mezun olursa işsizlik olur hem de donanımsız olur. Üniversitelerin taban puanlarının yükselmesi gerekiyor. İhtiyaç kadar alınması gerekiyor.
2023’ün zorlu bir yıl olacağı ve dünyada resesyon bekleniyor. Kurumsal büyük firmalar kriz yönetme vb. gibi danışmanlık alabiliyorlar. Finansal okuryazarlık alanında işletmelerin nasıl yönetileceğine yönelik üyelerimize yönelik danışmanlık desteği olabilir mi? Yönetimimizden bu konuda da bir çalışma bekliyoruz. Üyelerimiz için firmalar ile bir işbirliği anlaşması yapılabilir mi?” dedi.