Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından Kızılay tarafından bazı yardım kuruşlarına yapılan çadır ve gıda satışları eleştiri konusu oldu. Sakarya’daki  568 adet yaşam konteynerinin ihale ile satışının gerçekleştirilmesi de çok konuşulan konular arasında yer aldı.

Türk Kızılay Sakarya Şube Başkanı Cevdet Koç,  “Kızılay her noktada insanların her baktığı yerde sahada olmaya gayret ediyor. Kızılay’ın çadır satışı konusunda ve diğer hizmetler konusunda yetersiz olduğuna dair çok fazla eleştiri yapıldı. Kızılay defa gönüllülük esasıyla çalışılan bir kurum. Gönüllü arkadaşlarımız depolardaki dağıtım ve yardımlar konusunda adeta bir birbirini ezecek noktaya gelecek şekilde çalışıyorlar. Bu kadar emeği, bu kadar iyi niyeti, bu kadar gönüllülüğü yok saymak haksızlık olur. Evet, eksikler vardır, insanın olduğu her yerde eksik aramak mümkündür. Burada nereden baktığınız ve nasıl baktığınız çok önemlidir. Kızılay ilk andan itibaren deprem bölgesindeydi. Sakarya’dan İskenderun’a 24 saat sonra aracımız oradaydı. Bundan daha hızlı olabilir mi? Elimizdeki imkanlarla, bu kadar büyük bir alana, 11 ilin aynı anda afete uğradığı bir durumda elbette ki aksaklıklar olacak” ifadelerini kullandı.

“ART NİYETLİ BULUYORUM”

Cevdet Koç açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Gönül isterdi ki hiç afet olmasın, herkese anında müdahale edilsin, hiç can kaybımız olmasın. Bu mümkün değil fiziki olarak. Eleştiriler yapılabilir, ben birçoğunu art niyetli olarak buluyorum. İyi niyetli eleştiriler başımızın üstünde; bu bizim gelişimimizi sağlar, kurumsal olarak eksiklerimizi görmemizi sağlar. Bu işi siyasi malzeme konusu haline getirerek, farklı yollarla Kızılay’ı yıpratmaya çalışanları çok hoş karşılamıyorum. Kızılay siyaset üstü bir kurumdur. Yardım aldığı kişilere de, yardım ettiği kişilerin de inanışını, siyasi görüşünü, etnik yapısını sormadan yardım eder, yardım alır. Kızılay 155 yıllık bir kurumdur, devletin göz bebeği olan kurumlardan bir tanesidir. Bu kurumu boş şeylerle eleştirip yıpratmanın kimseye fayda sağlayacağını düşünmüyorum. El birliği ile bu kurumu daha da geliştirmemiz gerekiyor. Kızılay bu milletin ortak malıdır.

“KIZILAY KAMU KURUMU DEĞİL”

Çadırlarla ilgili konuya tekrar değinmek gerekirse, Biz depomuzdaki çadırları AFAD’ın talimatıyla 54 bin 76 çadırımızı depremin 3. günü belirtilen bölgelere sevk ettik.  Kızılay neticede bir kamu kurumu değil. Kamu bütçesi olan bir kurum da değil. Tamamen vatandaşlarımızın gönlünden kopan bağışlarla bu faaliyetleri yürüten bir kurum. Bu kurumun devamlılığını sağlama adına planlanmış, uzun yıllar önce büyüklerimizin tasarladığı bir şirketleşme var. Kızılay'ın sodası var mesela; Mustafa Kemal Atatürk'ün Kızılay'a bıraktığı bir armağan. Bunun gibi işletmeler var. Bu işletmeler çoğaltılarak kendi ihtiyaçlarını ve o alandaki hizmetleri veya ihtiyaçları karşılayacak yatırımlar yapıldı. Bu yatırımların karşılığında da bir ticari faaliyet oluşuyor. Bu ticari faaliyetler neticesinde gelirler Türkiye Kızılay Derneği kurumuna aktarılıyor ve insanların hizmetinde kullanılıyor. 2022 yılında bu iktisadi işletmelerin karı yaklaşık 300 milyon TL’dir. Bu şirketlerden elde edilen karlar dönem sonunda Kızılay Derneğine aktarılıyor ve iyilik hareketi ve hayır hizmetlerinde kullanılıyor.”

“BOĞAZINIZ DÜĞÜMLENİYOR”

Kendisinin deprem bölgesinde bulunduğunu anlatan Cevdet Koç, “Orada çok fazla izlenimlerimiz ve bizi duygulandıran olaylar oldu. Oraya gittiğinizde gerçekten nutkunuz tutuluyor, boğazınız düğümleniyor. Yani anlatırken bile bunu hissediyorsun. Biz depremi yaşamış bir milletiz. Ben deprem bölgesinde yer alan bütün illere gittim. Her gittiğim ilde Sakaryalı vatandaşların yardım konusunda birbiriyle yarıştığını gördüm. Hiçbir şey beklemeden kimseden talimat beklemeden, insanların elindekini, evindekini, eşindekini, dostundakini alarak kendi özel imkanlarıyla oralarda hizmete koştuğunu gördüm.  Adamın lokantası var, ismini vermeyeceğim dükkanını kapatmış, yanına iki arkadaş daha bulmuş, Kırıkhan Belediyesi'nin önüne tezgahını kurmuş. Her gün 5 bin kişiye yemek dağıtıyor. Yani bunu bir talimatla yaptıramazsınız, bunu parayla yaptıramazsınız.  Bütün illerimizde de baktığınızda Sakarya'nın çok üst düzey şekilde seferber olduğunu gördüm. Yani Sakarya halkına bu konuda müteşekkirim. Çok teşekkür ederim. Özellikle kan konusunda ilk andan itibaren duyurular geçtiğinde vatandaşlar kan verme sırasına girdiler.  Alarm verildiğinde insanların gece saatlerine kadar sıra beklediğini gördük” ifadelerini kullandı. - NAZİLE AKARSU'nun haberi

Advert