EV İŞÇİLERİ SOSYAL GÜVENLİK SİSTEMİNİN DIŞINDA

Ev işçilerinin büyük çoğunluğunun sosyal güvenlik sistemi dışında kaldığını belirten Taşkent, “On binlerce kadın her sabah bir eve gidip saatlerce çalışıyor ama ne iş yasasından ne de sigortadan yararlanabiliyor. Çalışma koşulları tamamen işverenin insafına bırakılmış durumda. Ücret, öğle yemeği, yol ücreti gibi koşullarda belirleyici olanın işveren olması işin güvencesizliğini beslediği gibi sömürü sürecini de arttırmaktadır. En temel sorun ise bu güvencesizliğin getirdiği meslek hastalıkları ve iş cinayetleridir. Sistemin bozukluğu nedeniyle binlerce ev işçisi kadın meslek hastalığına yakalanmakta, iş cinayetlerinde hayatlarını kaybetmektedirler. Alanda çalışan sendikaların aktardıklarına göre ev işçilerine yönelik işverenlerin gösterdiği, uyguladığı kötü muamele, şiddet ve taciz dikkat çeken diğer sorunlar arasındadır” dedi.

KADINLAR EV İÇİ EMEKLE ÖZDEŞLEŞTİRİLİYOR

Ev işçiliğinin toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin en somut örneklerinden biri olduğunu ifade eden Taşkent, “Kadınlar, topluma dayatılan 'doğal görevler' gerekçesiyle ev içi emekle özdeşleştiriliyor ve bu alan piyasa koşullarında değersizleştiriliyor” dedi. Kamusal bakım hizmetlerinin yokluğunun ev işçiliğine olan talebi artırdığını, bunun da kadın yoksulluğunu derinleştirdiğini vurguladı.

ILO 189 DERHAL ONAYLANMALI

2011 yılında kabul edilen Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) 189 sayılı Ev İşçileri Sözleşmesi’nin Türkiye tarafından hâlâ onaylanmamış olmasının büyük bir eksiklik olduğunu belirten Taşkent, “Ev işçileri için asgari çalışma koşullarını sağlamak istiyorsak bu sözleşmeyi hemen onaylamalıyız” dedi.

CHP'DEN YASAL STATÜ VE KAMUSAL BAKIM ÇAĞRISI

Taşkent, konuşmasının sonunda çözüm önerilerini sıralayarak, “Ev işçileri İş Kanunu kapsamına alınmalı, 10 günden az çalışmayı dışlayan uygulamalar kaldırılmalı, ev işçileri sendikal haklara, toplu pazarlık ve emeklilik hakkına sahip olmalı, bakım hizmetleri kamulaştırılmalı, devlet bu alanı toplumsal bir sorumluluk olarak ele almalı” dedi.

“Ev işçiliği, Türkiye’de emeğin en çok sömürüldüğü alanlardan biridir. Görünmeyen emeği görünür kılmak, onların haklarını savunmak eşitlikten ve adaletten yana olan her siyasetçinin görevidir. Emeğin yüceliğine ve eşit yurttaşlığa olan inancımızla bu mücadelenin takipçisi olacağız” ifadelerini kullandı.

Advert