N~asip gayrete aşık dedik

U~mudumuzu yeşertmek varken 

R~üzgarin savurduğu Eylül misali 

G~itmek aşka dahilmiydi 

Ü~mitlerimiz vardı daha 

L~ütfetmişken  hayat bizi birbirimize 

 

Gitmek nerden çıktı böyle. İnsan beğendiği çiçeği koparır sevdiği çiçeği sular sevmek ile beğenmek arasındaki fark budur. Bundandır sana her seferinde canlı çiçek alışım birlikte yeşertelim istedim. Birlikte aşalım engelleri birlikte toprağa kök salalım istedim. Sendeki edep seni sevmeme sebep. Vebası çürümüş çağda karşıma çıkan en güzel şeysin sen dedim. Seni nasıl sevdiğimi Bir Allah bir sen biliyorsun da neden gittin 

Onca sevgiye rağmen kalbin filizlenmediyse toprağın ben değilmişim. Toprağın olmayı o kadar çok istemiştim ki

Her gün daha iyi olman için kapattığın kapının anahtar deliğinden bakmayı bıraktığın zaman iyileşeceksin 

Belki bir Abdürrahim Karakoç gibi Mihriban sevgisine ulaşamasak da Eski insanların eski sevgileri gibi saf temiz sevdim seni 

Sen bilmesen de bu gazeteyi okuyan şehir sevgime şahit olsun istedim. Beni güzel hatırla.  Bunlar son satırlar. Farzet ki bir rüzgardım. Esip geçtim hayatından. 

Ya da bir yağmur sel oldum sokağında. 

Sonra toprak çekti suyu. 

Kaybolup gittim. 

Belki de bir rüyaydım senin için.

Uyandım ve bittim. İsa Menteşe