Cuma günü şehir adına sevinçli bir haber aldık.

2022’den bu yana Kaynarca’nın Taşoluk ve Okçular Mahallelerinde kurulması için büyük uğraş verilen OSB ile ilgili Tarım Bakanlığı olumsuz görüş bildirmiş.

Bakanlık, OSB kurulması planlanan 5.490 dönümlük alanın tarım vasfı taşıdığını belirterek 5403 Sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu'nun 13. Maddesi gereğince başvuruyu reddetti.

Kaynarca Sivil Toplum Platformu’nun Başkanı olan meslektaşım Sedat Balta, telefonda haberi verirken yaşadığı mutluluk sesine yansımıştı.

Sakarya’da OSB işleri genelde gizli yürütülür.

Kaynarca’da kurulmak istenen kimya sanayicilerinin bu girişimi de gizlice başlatılmıştı.

Hatta o dönem Adapazarı Salmanlı bölgesinde de bir OSB kurulması planlanıyordu.

Söz Sakarya olarak bu iki OSB’yle ilgili kuruluş çalışmalarını haberleştirdiğimizde sivil toplum hareketlendi.

Önce Yenikent’te KANSERDER’in girişimiyle bir toplantı düzenlendi.

Bu toplantıda hiç unutmuyorum, Sakarya’nın yeşilinin en yiğit savunucusu SAÜ öğretim üyesi Mahnaz Gümrükçüoğlu Yiğit, Sakarya’nın tarım arazilerini dünyanın en verimli tarım arazileri olarak nitelemişti.

Toplantıya katılan Kaynarcalı mahalle muhtarları mahallelerinde OSB istemediklerini net bir şekilde dile getirmişti. 

Bu toplantı sonrası Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz, Yenikent’in hemen dibinde Salmanlı, Işıklar, Örentepe, Kışla mahallelerini gezmiş ve burada OSB kurulmasına izin vermeyeceklerini kamuoyuna deklare etmişti.

Yavuz’un bu çıkışı sonrası Yenikent’in hemen dibine kurulması planlanan OSB projesi rafa kalktı.

Ancak Kaynarca’nın Taşoluk ve Okçular köylerini bütünüyle kapsayan OSB için kuruluş çalışmaları hız kesmeden devam etti.

Girişimi şirinleştirmek için de adı Karma OSB olarak kondu.

Kaynarca’da STK temsilcileri bu iki köyde toplantılar düzenledi.

OSB’nin vereceği çevre zararları anlatıldı.

Bu engelleme çabaları, OSB girişimcilerinin kararlı yürüyüşleri yanında çok cılız kalmıştı.

Darıca Barajı için taahhütte bulunacak kadar işi ilerletmişlerdi.

Ben tümüyle ümidimi yitirmiştim.

2 hafta kadar bu bölgeye gittiğimde yemyeşil tarım arazilerini görünce içim acımıştı.

Tertemiz havasıyla, eşsiz görünümüyle güzel bu cennet yok edilecek, buralar beton yığınlarıyla dolacaktı. 

Tarım Bakanlığının aldığı karar şimdilik bu arazileri kurtardı.

Umarım, Sakarya’nın dört bin yanını OSB’lerle doldurmak isteyenler için iyi bir ders olmuştur.

………………

Neden karşıyım?

Sanayi karşıtı, sermaye düşmanı bir insan değilim.

Sadece, dünyanın en verimli tarım arazilerinin betonlaştırılmasına karşıyım.

Her kurduğunuz OSB;

Bir o kadar da tarım arazisinin imara açılması demek.

Havanın solunamaz hale gelmesi demek.

Yemyeşil bir Sakarya’da yaşamını sürdürmek yerine, her tarafı beton dolu bir Sakarya’da bir yaşama zorlanmak demek.

Güzelim ovanın Dilovası gibi kanser ovasına dönüşmesi demek.

Bakın Sakarya’nın OSB’lerle artan nüfusu nedeniyle Serdivan Yenikent arasında 8 bin dönüm arazi imara açılıyor.

Adapazarı-Yenikent arasındaki Karakamış Ovası hızla betonlaşıyor.

Hava kalitesi giderek bozuluyor.

Hepimizin çevresinde kanser vakaları arttı.

Bugüne kadar olan olmuş.

Bundan sonrası, bu topraklarda yaşayan her bireyin bu cennet toprakları korumak görevi olmalı.

Ben kendi adıma bu şehrin verimli tarım arazilerini beton yığınlarıyla öldürmek için çabalayanlara karşı, nefesim yettiği sürece mücadele edeceğim...

İstanbul'dan kovulan sanayicilerin bu şehri bir sanayi çöplüğüne çevirmesine direneceğim.

Bu şehir; küçük rant hesaplarına heba edilmeyecek kadar değerlidir...

Bu şehir; bizim sevdamızdır...

Şu unutulmamalıdır:

Bu şehri Dilovası'na, kanser ovasına döndürmek isteyenlere dur demek bu şehre sevdası olduğunu iddia eden herkesin görevidir...

Advert