“AFAKİ BİR DURUM YOK”
Sebze- meyvede fiyatlarındaki değişimi Sakarya Sebze ve Meyveciler Odası Başkanı Muzaffer Kabacan ile konuştuk. Kabacan, “Ramazan ayı bereket ayıdır. Tarımda çok büyük eksiğimiz vardı. Meyve ve sebze gelen yerlerde olağanüstü bir hal oldu. Bölgelerde olan mevsimsel dolu ve yağış miktarlarının etkisiyle seralar bozuldu. Bu durum ise arz-talep dengesinin bozulmasına neden oldu. Dengenin bozulmasıyla fiyatlarımız yükseldi. Ramazanın gelmesiyle bir hafta daha bu denge bozulması devam edecektir. Bizim insanımızda maalesef alışveriş çılgınlığı var Ramazan geliyor diye tek seferde fazla fazla bir alım yapıyorlar. Şuan fiyatlarda çok afaki bir durum yok” şeklinde konuştu.
“GÜNAH KEÇİSİ BİZ DEĞİLİZ”
Vatandaşın pazarcıyı günah keçisi olarak gördüğünü belirten Kabacan, “Bir hafta önceki fiyatlarla şimdiki arasında pek bir fark yok. Çok bir şey değişmeyeceğini düşünüyorum. Bölgemizde şuan lahana, karnabahar ve ıspanak gibi kış sebzeleri yetişiyor. Bunlar ile ilgili pazarlarımızda bir sıkıntı yok. Tabi ki biz bir pazarcı olarak halden alışveriş yapıyoruz. Halden nasıl alırsak ticaretimizi o şekilde yapmaya çalışıyoruz. Pazarcı günah keçisi yapılmamalı. Halden alıp çok küçük bir kar marjı koyarak vatandaşımıza hizmet etmeye çalışıyoruz. Dolayısıyla pazarlarımızda ürünümüz bol durumda. Bunun dışında domates, biber ve patlıcan gibi serada yetişen ürünler var. Fiyatlarda arz-talep dengesi, ihracat durumuna göre bazı değişiklikler olabiliyor” ifadelerini kullandı.
“FİYAT ARTIŞI OLMAYACAK”
Muzaffer Kabacan, “Ramazan ayında fiyatlarda çok fazla bir değişiklik olacağını düşünmüyorum. Bu konuda halkımıza tavsiyemiz şu, alışverişlerini Ramazanın ilk üç gününe sığdırmasınlar. Alışverişlerini bütün aya yaymalarını tavsiye ederim. Bizim insanlarımızda aç olunca bir alışveriş yapma çılgınlığı durumu görülüyor. İnsan aç olunca daha çok alışveriş yapma ihtiyacı hissediyor. İnsanların düşünerek alışveriş yapması gerekiyor. Sebze ve meyve taze alınması gereken ürünlerdir. Her gün veya 2 günde bir olacak şekilde alırlarsa arz-talep dengesi de bozulmamış olur. Şu an ekim zamanı olmasının verdiği etkiyle tarımın revaçta olduğu bir aydayız. Mart ve Nisan ayları özellikle ürünlerin ekim ayıdır. Bu durumun da etkisiyle tezgâhlarda pek bir fiyat artışı olmayacağını umut ediyorum” şeklinde konuştu.
“ÇİFTÇİMİZ KAHRAMANLIK YAPIYOR”
Girdi maliyetlerine rağmen üretim yapan çiftçinin kahraman olduğunu belirten Muzaffer Kabacan, “Bu maliyetlerle üretim yapan çiftçimiz resmen kahramanlık yapıyor. Ben konu ile ilgili yıllardır söylüyorum. Devlet tarıma destek vermeli. Ülkemizin geleceği için tarım ve hayvancılık desteklenmelidir. Eğer bu ülkede tarım ve hayvancılık geri planda bırakılarak gelişmesine izin verilmiyorsa işimiz çok zor demektir. Eğer biz tarım ve hayvancılıkta dünya da sıralı ülkeler arasına girersek, bizim kapımıza uçak da gelir füze de. Bütün envanterleri elde edebiliriz. Dolayısıyla Türkiye önceden tarım ülkesi olarak bilinip, ilk 5 arasında girebilen bir ülkeydi. Şu an da sıralama olarak bayağı gerilere düştük. Devletin bu konularla ilgili çiftçiye destek vermesi gerekli” ifadelerini kullandı.
“GIDA SAVAŞLARI OLACAK”
Dünyanın yavaş yavaş gıda savaşlarına doğru gittiğini belirten Kabacan, “Çiftçimiz şu dönemde zor şartlar altında çalışıyor. Gübre fiyatlarında çok büyük artışlar var. Mazot fiyatları, maliyet ve işçilik… Hepsinde fiyat artışı var. Çiftçimiz bu zor şartlarda tarım yapmaya çalışıyor. Bu durumun çözümünü devlette; tarımı ciddi şartlarda yapanlara büyük destekler verilmelidir. Bu Avrupa ülkelerinde de böyledir. Biz tarımı ve hayvancılığı arttırırsak sebze ve meyve fiyatları yerine gelir, et ve süt ürünleri fiyatları da düzene girer. Destek de şart üretim de şart. Bu ülkede tarım desteklenmezse hiçbir şey olmaz. Önümüzdeki yıllarda dünyada kıtlık başlayacak, gıda savaşları başlayacak. Ülkesinde savaş olan Ukrayna’dan dünya buğday alıyor. Biz de alıyoruz. Hani tahıl ambarı bir ülkeydik. Bu sene Ukrayna’da buğday üretimi olmadı, seneye buğday veremeyecek. O zaman ne olacak? Ülkemizde ekilmedik bir karış toprak kalmaması lazım. Tarımı anlamayan kişileri başımıza geçirirseniz olacağı budur” dedi.
