Son zamanlarda toplumda gözlemlediğimiz artan gerginlik ve kavgalar, hepimizi üzdüğü bir gerçektir.
Peki, neden eskisi gibi birbirimize anlayışla yaklaşamıyor ve fikir ayrılıklarını sakin bir şekilde çözemiyoruz?
Bu sorunun tek bir cevabı olmasa da, çeşitli etkenlerin rol oynadığı açıktır.
Farklı siyasi görüşler ve ideolojiler, toplumda derin bir kutuplaşmaya yol açtı. Bu durum, karşıt görüşlere tahammülsüzlüğü ve öfkeyi körüklüyor.
Sosyal medya platformları, nefret söylemi ve dezenformasyonun yayılması için bir zemin haline geldi.
Bu da önyargıları ve yanlış anlamaları besliyor. Artan enflasyon işsizlik gibi ekonomik problemler, insanların stres ve kaygı seviyesini yükseltiyor.
Bu da tahammülsüzlüğe ve öfkeye yol açabiliyor. Modern toplumda bireysellik ve bencillik ön plana çıktı.
Bu durum, kolektif değerler ve dayanışma duygusunun zayıflamasına yol açıyor. Kendimizi başkalarının yerine koyma ve duygularını anlama yeteneğimiz zayıflıyor. Bu da iletişim problemlerine ve çatışmalara yol açabiliyor.