Maraton 42.195 metrelik Yunan Tarihinden kalma tarihi bir yarışın adıdır. Bizde ise “Bütçe maratonu” denildiği zaman bütçenin TBMM plan ve bütçe komisyonunda görüşülmesi ardından TBMM Genel Kurulunda bakanlıklar bütçelerini ayrı ayri görüşülüp oylanması gibi uzun bir çalışmaya verilen addır. Anayasamızın 166. Maddesine göre bütçelerimizin özellikleri aşağıdaki gibi olmalıdır.

 


 Milli tasarrufu ve üretimi artırıcı,

 

Fiyatlarda istikrar ve dış ödemelerde dengeyi sağlayıcı,

 

Yatırım ve istihdamı geliştirici,

 

 Yatırımlarda toplum yararlarını ve gereklerini gözetici,

 

 Kaynakların verimli şekilde kullanılmasını hedef alan.

 

Her ne kadar Anayasamızda bu özellikleri taşıyacak kalkınma planlarından bahsetmekte ise de kalkınma planlarının uygulanmasında en temel araç bütçeler oldukları değerlendirilirse bütçelerin de bu özelliklere sahip olmaları gerektiği açıktır.

 

14 Mayıs 1950 den sonra TBMM yapılan tüm bütçeler bu özellikleri taşımadığından bütçe kanunlarımızın tümü ile Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ihlal edilmiştir. Bir başka deyişle söylersek 14 Mayıs 1950 tarihinden bu yana  tam tamına bütçe kanunları açık yapılarak 67 defa anayasamız ihlal edilmiştir.

 

Şimdi gelelim Maraton koşusuna.  TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda başlamış olan 2018 mali yılı bütçesinin ilk maraton yazısını yazmaya.

 

Anadolu Ajansının 17 Ekim 2017 tarihli haberine göre Maliye Bakanımız Sayın Naci Ağbal’ın açıklamalarına göre:

 

2018 Mali yılı bütçesinin büyüklüğü yanı giderlerinin toplamı 762.800.000.000 TL dir.

 

Bütçede ön görülen veya beklenen gelirler toplamı 599.000.000.000 TL dir.

 

Bütçe açığı ise 65.900.000.000 TL dir.

 

Bu açık borçlanılarak, para basılarak, mal mülk satılarak, yeni vergiler konularak veya mevcut vergiler zamlanarak karşılanacaktır. Bir kehanet olarak söylemek istemezdim ama her yıl yazdığım ama asla yanılmadığım cümlemizi bu yıl için de yazmak zorundayım.

 

“ Bu bütçe TBMM de kabul edilerek yürüklüğe girerse 2018 yılı 2017 yılını mumla arayacağımız bir yıl olacaktır.”

 

 O hale neler yapmalıyız.

 

Hükümet TBMM den 2018 mali yılı bütçesini geri çekmelidir.

Yeni bir bütçe hazırlamalıdır. Bu bütçe Anayasamızın öngördüğü gibi iç ve dış ödemelerde denge sağlayıcı yani gelir gider DENK olmalıdır.

Bütçe gelirleri hesaplandıktan sonra

Memur emekli maaşları ayrılmalı

SGK giderleri ayrılmalı

Bir miktar para devlet yedekler olarak ( Deprem sel felaket vs.)ayrılmalı

Kalan para bakanlıklar arasında hizmet derecelerine göre bölünmeli. Bakanlıklar kendi paylarının sarf projelerini yapmalıdırlar.

Bu bütçe kanun TBMM den çıkar ve 66 milyar açıkla yürürlüğe girerse oluşabilecekleri, şimdiden söyleyebilecek bir tek merci vardır. Yüce Allah.

Yüce Allah kullarının cebinden paralarını sofrasından yiyecek ve içeceklerini alan Haçlılarla işbirliği halinde bütün Ümmet’i Muhammedî ezen davranışlara asla onay vermez.

 2018 malı yılı bütçesini akıl bilim mantık yüce peygamberimiz ve Atatürk’ümüzün ön gördüğü şekilde DENK olarak çıkarmayanların 2018 de Müslüman odluklarını söylemek hakları asla olamaz.

 

 

 

 

 

Yukardaki alarm cümlesini üç defa daha yazmak ihtiyacını duymaktayım. Çünkü bir defada iki defada zor anlayanlar da aramızdalar.

“ Bu bütçe TBMM de kabul edilerek yürüklüğe girerse 2018 yılı 2017 yılını mumla arayacağımız bir yıl olacaktır.”

“ Bu bütçe TBMM de kabul edilerek yürüklüğe girerse 2018 yılı 2017 yılını mumla arayacağımız bir yıl olacaktır.”

“ Bu bütçe TBMM de kabul edilerek yürüklüğe girerse 2018 yılı 2017 yılını mumla arayacağımız bir yıl olacaktır.”

Dost acı söyler çünkü onun acı söylemekten başka silahı ve cihazı yoktur.