Op. Dr. Aytekin Ertuğrul

draertugrul@hotmail.com

Bu gün Seçimden sonra 15. Gündeyiz. Yazımızın başlığını bilerek ve tartarak kullandık ve koyduk. “Seçimlerden Hiçbir Sonuç Alınamayacaktır” Bunu nereden yazıyoruz. Bunu şuradan yazıyoruz. Türk milleti iktidara DUR demiştir. Ama DUR sözcüğünü kullanmadan demiştir. Ama iktidar bu sözün  kendinse söylediğinin farkında bile değildir. Bunu nereden yazıyoruz. İktidar yaptığı yanlışları düzeteceğine DENK bütçe yapacağına Laik eğitime döneceğine T. C. Anayasasını değiştirmeye kalkmıştır da oradan biliyoruz.

 İşe 2003 ten başlayalım.

2003 te Çeyrek altın 24 TL iken  3840 TL ye çıkmıştır. Artış 160 mislidir 

2003 te Gram Altın 18 TL iken 2032 TL ye çıkmıştır. Artış  112 mislidir 

 Bir ABD doları 1640000 TL den 31.052.000 TL ye çıkmıştır. Artış 18,9 mislidir. 

BU tablonun tek çıkış yolu vardır. O da Atatürk’ün direktifindedir. İşte o direktif.

  • Bağımsızlığın korunması için ilk şart bütçenin ekonomik bünye ile orantılı ve DENK olmasıdır.

İktidar ve muhalefet DENK bütçe dışında her şeye anlaşıyorlar. Ama DENK bütçe konusunu hiç ele almıyorlar. Yeni seçilen CHP+MHP+ İYİ + partilerin sözcüleri veya temsilcileri DENK bütçe istemiyor. Vaat etmiyor. Ve bu noktadan İktidara eleştiri getirmiyorlar. BU ana derdimiz çözülmedikçe yan ürünleri olan pahalılık işsizlik huzursuzluk yoksulluk ahlak düşüklüğü namus cinayetleri vs. bitmez. Bitmeyecektir.

Ey 14 Mayıs 1950 den sonra DENK bütçe istemeyenler ve yapmayanlar siz:

Pahalılık, işsizlik huzursuzluk yoksulluk taraftarı mısınız.

ahlak düşüklüğü namus cinayetleri vs. taraftarı mısınız ki DENK bütçe istemiyorsunuz ve yapmıyorsunuz Anayasamızın emri aslında 166.maddesine göre DENK bütçedir. HAYIR değilsiniz biliyorum o zaman gaflettesiniz demek gerekir. Evet, siz DENK bütçe için yola çıkmayanlara gaflete dalalette ve hatta …. dasınız. NOKTA:

 

 

İYİ Parti Genel Başkanımızın İstifası nedir*

Biz Türk devrimine Atatürk’e ve Anayasamıza inanmış kişiler olarak İYİ parti kurulunca ne yalan söyleyeyim çok ama çok umutlu idik. Çünkü temelinde Atatürk milliyetçiliği var düşüncesinde idik. Atatürk milliyetçiliğinin içeriği ise herkesçe bilindiği gibi, DENK bütçe + Laik eğitimdir. Gerisi uyar gider. Ama DENK bütçe + Laik eğitim olmazsa ne yaparsanız yapın hiçbir şey yapamazsınız

 

Biz gençliğimizde Cildiye uzmanı olan arkadaşlarımıza takılırdık. Cildiye ihtisası çok kolaydır. Cilt hastalıkları ikiye ayrılır derdik

Birincisi ne sürersen sür iyileşenler

İkincisi ne sürersen sür iyileşmeyenler

İşte bu esprimiz,  açık bütçe işinde acı bir gerçeğe dönüşmektedir. Siz açık bütçe yapar dini eğitime yol verirseniz, daha sonra ne yaparsanız yapın bağımsızlığımızı koruyamazsınız. İnsanların mutlu ve muzaffer olmasını sağlayamazsınız.  Çünkü açık bütçeli ve dini eğitimli yerlerde yapılanlar su üstüne yazılan yazılar gibidirler. 14 Mayıs 1950 den sonra yaşadıklarımız bunlardır. Kıbrıs Barış Harekâtından sonra Türk milletinin mutlu ve muzaffer olduğu hiçbir şey yoktur. Çünkü Türk milletinin DENK bütçesi yoktur. Çünkü Türk milletinin dünya uluslarına yetişmek için gereken ve şart olan laik eğitimi yoktur. Ulaştığımız yer geçem haftaki yazımda olduğu gibidir. 14 Mayıs 1950 den sonra: İlaç için bir tek DENK bütçe dahi yoktur. Hele hele 2024 bütçesi tabuta çakılan son çivit gibidir. İşte tabuta çakılan son çivi bütçesi:

2024 bütçesinde 8 trilyon 437 milyar TL gelir Tahmin edilmiştir.

 11 trilyon 89 milyar TL gider öngörülmüştür ve planlanmıştır.

Bütçe açığı ise 2 trilyon 652 milyar TL olarak bütçede yer almıştır.

Bu bütçeyi yapan ve TBMM ne teklif eden Hükümet için. Kabul eden TBMM için. Bu bütçeye vize veren Danıştay başkanlığı mensupları için ancak şu veciz söz söylenebilir.

“Allah’ım sen bunları affet . Onlar ne yaptıklarını bilmiyorlar.”(*)

 

(*) İsa Peygamberin kendini çarmıha gerenler için ettiği duadan bir bölüm.