Op. Dr. Aytekin Ertuğrul

draertugrul@hotmail.com

27 Mayıs 1960 öncesinde Çetin Altan bir yazı yazmıştır. Daha doğrusu yazı yazmamıştır ve demişti ki: Bu gün canım yazı yazmak istemiyor. O yazısı inanın her yazısından daha etkin olmuştu. Benim de bu hafta öyle.“ Canım yazı yazmak istemiyor”  

Neden böyle.

Yazı ile zamlar duracak mı? 

Yazı ile sıcak çöl havaları serinleyecek mi? 

İkisi, de olmayacak. O halde neden yazı yazalım. Yine de yazmak gereklidir. Çünkü bu dünyada yaşamak için en az Düşmanlarımız kadar yazı yazmak zorundayız.

E Dz. Alb.  Yılmaz Dalkanat diyor ki: Daha birkaç gün önce 5 litre su 8-8,5 TL. İdi. Bugün markette12 TL ye satıyorlar. Rezalet 4 TL zam yapılmış. İşte senin yönettiğin ülkede suya yapılan zam. Sadece su mu? Her şey ateş pahasıdır. Şiddetle protesto ediyorum. 

Erkin Gür Doğan ise Sayın Dalkanat’a diyor ki: Sevgili Abim 4 TL taşıma artışı diyerek bizi kazıklıyorlar. Ayrıca hepsi aynı anda fiyatı yükseltiyorlar. Bu tröst oluşturmak oluyor. Bu ülkenin sahibi olmadığı için istedikleri gibi at koşturuyorlar. Aldıkları fazla para haram olsun.

Ben de diyorum ki: Aldıkları para haram olsun demek yetmez. Paramızın değerini açık bütçeler yaparak ve açıktan para basarak düşürenlerin yaptıkları Atatürk'e göre bağımsızlığımızı yok etmektir. İsmet İnönü'ye göre de Türk milletini tam manasıyla iflasa sürüklemektir. İkisini toplarsanız vatan hainliğine doğru bir gidişi ifade eder. Şimdilik bir nokta 

Değerli Kardeşimiz Sevgili Oğuz Dalgıç diyor ki:  · 

SORUNLARIMIZI KENDİMİZ YARATTIK.

1- SSK Hastanelerimiz kapatılınca SSK ilaç fabrikalarını kapattık.

2- Tüm fabrikaları sattık ama üretimlerini dolar ile alır olduk.

3- Kapitülasyon sistemi ile kotalı ve dolar garantili ihaleler yaptık.

4- Parlamenter rejimden tek adam rejimine geçtik.

5- Japonya’da lise mezunu olmayanın seçme ve seçilme hakkı yokken, bizde okur- yazar olmayanlar, Türkçeyi dahi bilmeyen Suriyeliler, Katarlılar Afganlılar için seçme hakkı var.

5- Anayasaya aykırı olarak makamların gerekli kıldığı diploması olmayanlar bile seçilir oldu.

6- Dinci tarikatlar mezhepler vakıflar laikliğe aykırı olarak desteklenerek devletin kadrolarına yerleştirdik.

7- İtibardan tasarruf etmedik ama ülkemizi ve halkımızı bu günkü duruma getirdik. 28 Temmuz 2023

Siz ne diyorsunuz sevgili Oğuz Kardeşim. Enflasyonun sebebi koca koca açık bütçelerdir. Buna rağmen enflasyon sebebini iç ve dış güçler olarak çok uzun yılardan beri yalanlarla oyalamayı başarmışlardır. Hiçbir devlet büyüğümüz hiçbir Maliye ve devlet görevlimiz ve hatta tüm patiler (DP+ CHP+AP+ ANAVATAN+ AKP)  bu gerçeği Türk milletine anlatmamış gaflet dalalet ve hatta hıyaneti büyük ustalıklarla açık bütçe gafletini Türk milletinden saklamayı başarmışlardır. Bu saklama eylemine Danıştay’ın  dahi ortak edildiği kararlar biliyoruz. Bunlar Türk milletini tam manasıyla iflasa sürüklemişlerdir. Sadece çeyrek atındaki başarıları ( çeyrek altını 110 misli yükseltme) gibi eşi görülmemiş bir başarıdır. CHP nin de ve diğer  ufak tefek muhalefet partilerinin bu işlerle uğraşan elemanları ve bu işlere ayrılmış dosyaları ve bütçeleri bile yoktur. Bu gün siyaset arenası, Türkiye Cumhuriyetini nasıl ilelebet muhafaza ve müdafaa ederiz sorusunun cevabının arandığı bir arena değildir. Siyasetin konusu az da olsa  kaldığım sürece şahsı koltuklarımızı nasıl koruruz ve yandaşlarımızı nasıl yemlendiririz konusudur. Örneğin; açık bütçeleri artık yapmayalım. Açıktan para basmayalım. Ulusal varlıklarımızı satmak zorunda kalmayalım, Her güne bir gün öncekine daha çok israfla değil daha çok üretimle ve tasarrufla girelim Düşüncesi Türkiye ve Anadolu topraklarından uçup gideli çok oldu.

Açık bütçelerle Cumhuriyetimiz 6 sıfır atılmış ucube bir para birimine geçmiştir. CHP nin kimse ile “ Helalleşmek” zorunluğu yoktur. Sadece bu toprakların her karışını sulayan şehitlerimizle helalleşmek zorundadır. Bunun için de  DENK bütçe ve Laik eğitime dönmek için  mücadele vermelidir. CHP ye ve Tüm muhalefete DENK bütçe yolunda başarılar dilenir.