T.C. Anayasa Mahkemesi’ne Yapılan Bireysel Başvurular 

Op. Dr. Aytekin Ertuğrul 

draertugrul@hotmail.com 

 

T.C. Anayasa Mahkemesi’ne Yapılan Bireysel Başvurular konusunu  Sayın Av. Güner Yiğitbaşı çok iyi bir inceleme ve değerlendirmeye tabi tutmuştur. Bireysel başvurular insanların keyifleri öyle istediğinden değil yürütmenin ve yargının yasa ve Anayasaya dayanmayan uygulamalarından kaynaklanmaktadır. En önemli kaynak da artık benim uzmanlık sahama giren açık bütçelerin çıkarılması ve uygulanmasıdır. Enflasyon zamların dahi memura emekliye verilerek köylü ve esnafa hiç verilmemesi başlı başına birer Anayasa ihlalidirler. Hak ve hukuk ihlalidirler. Her esnaf veya köylü bu konuda dava açabilir. Uğradığı zararın telafisini Anayasamızın 40. Maddesine göre talep  edebilir. Ben böyle bir ahvalde Danıştay 10.Dairemizin vereceği kararları çok merak ediyorumOlaylar ve uygulamalar o kadar çok Anayasa ihlali yaratmıştır ki dosyalar raflara sığmaz olmuştur. Danıştay 10. Dairesinin sadece 26.10.2022 deki dosya numarası 2022/ 6902 dir. Bu kadar yüklü dosyaların incelenmesi hak ve hukuka uygun kararlar verilmesi insan üstü bir çalışma, bilgi ve gayreti gerektirir. Geçenlerde Anayasa Mahkemesi Sayın Başkanımız Zühtü Aslan " Bireysel başvuru sonucu doğuran uygulamaların önüne geçilmesi gerektiğini söylemiştir". Yargı kararları bile az da olsa bizatihi kişisel hak ihlali sonucunu doğurabilşdiği bir ülkede yaşıyoruzBüyük küçük nedir bilinmiyor. Hukukta en büyük Anayasa’dır. Ama gel gör ki Türkiye'de bu artık böyle değildir. Anayasaya aykırı bir KHK ile GATA ve tüm Askeri Hastaneler Sağlık Bakanlığına bağlanarak milyonlarca hak ihlali olayına BUTLAN  bir KHK  ile yol açılmıştır.  

MSB emeklileri emekliliğimizde sağlık desteği alma açısından çok ciddi katlanılması çok ağır şartlar gelmiş adeta bir çıkmaza girilmiştir. TBMM nin işe el koyması gereken bir süreçten geçiyoruz. Ama gel gör ki TBMM soru gensoru hükümete GÜVENOYU vermesi gibi demokratik  HUKUK DEVLETLERİNDE bile   bulunmayan!!!! LÜX uygulamalara ve yetkilere  sahip değildir. 2. Cihan savaşında Churchill'in şu veciz sözü artık bizde de geçerlidir 

." DURUM VAHİM AMA UMUTSUZ DEĞİLDİR" 

 

Sayın Davutoğlu’nun Konuşmaları Önemlidir 

Sayın Davutoğlu Başbakan olduğu dönemdeki uyuşturucu işleri hakkında ilk defa konuşuyor. Konuşma linki haberi aşağıdadır. Bu habere göre diyor ki:2014 Kasım ayında 1. Uyuşturucuyla Mücadele Şurasını toplamış ve daha sonra da çoğu yasalaşan çok ciddi hamleler yapmıştık. Kapsamlı mücadele devreye sokulmuştu. Ancak 2016'dan bütün bunlarda sonra gereken adımlar atılmadığı gibi Türkiye bir uyuşturucu merkezi haline geldi. Yani 2017'ye kadar Türkiye uyuşturucuda transit ülke konumundaydı. Yani uyuşturucunun bir yerden bir yere aktarıldığı ülke şimdi ise hedef konumunda" ifadelerine yer verdi. 

 Bu çok önemli bir haberdir. O dönemin en yetkili devlet adamının objektif tanıklığıdır. Türk milleti egemenliğine sahiptir. Doğru karar vermesi için neler olup bittiğinin bilgisinin Türk milletine sunulması çok önem kazanmıştır. Devlet olarak Türkiye Cumhuriyetini uyuşturucu konusunda hedef ülke yaparsan Terörde de hedef ülke olursun. Uyuşturucu trafiğini önleyemeyen açık bütçeleri de önleyemez. Açık bütçeleri önleyemeyen Taksim'e bomba atılmasını da önleyemez. 2003 te bir gram altın 18 TL idi. Bu gün 18 Kasım 2022 de ise 1057 TL dir. Yani sadece gram altın bu dönemde 1057;18=58 misli eder. Bu tek satır AKP+MHP döneminin Türk milletine verdiği zarardır. NOKTA: 

 

https://www.cumhuriyet.com.tr/siyaset/son-dakika-ahmet-davutoglu-2017ye-kadar-turkiye-uyusturucuda-transit-ulke-konumundaydi-2003800

 

 

Türkiye Artık TL nin Değerini Tartışıyor. TL Ye Sahip Çıkıyor. 

Türk Milleti Parsına sahip çıkıyor. Bu konuda Sayın Prof. Dr. Süleyman Çelik hocamızın  alıntılarını ve Değerli genç yazarımız Aslan Bulut'un  aşağıda linkte yer alan orijinal yazısını okudum. İnceledim. 30 Ekim 1923 te Türkiye Cumhuriyetini yıkmak üzere yola çıkan dahili ve harici bedhahlarımız hiç duraksamadan ara vermeksizin Türkiye'de Türkiye Cumhuriyetini yıkmak üzere işlevlerine devam ettikleri bir gerçektir. Bu kadar ağır yargıya nereden varıyoruz. Şuradan 29 Ekim 1923 te bir ABD doları 80 Kuruş idi. 10 Kasım 1938 de de 80 kuruş. 14 Mayıs 1950 de ise 280 kuruş idi. Biz bu rakama hesabi kolay olsun kimsenin hakkı bize geçmesin diye 3 TL dedik. Bu gün 20 Kasım 2022 te ise bir ABD doları 18.620.000 TL dir. İşte bir siyasi partinin sloganına geldik. " Durmak yok yola devam" işte budur. 10 Kasım 1938 den sonra aralıksız olarak Dahili ve Harici bedhahlarımız Cumhuriyetimizin parasını birlikte ele ele ezerek Türkiye Cumhuriyetini yıkmaya devam etmişlerdir. Bu rakamların başka bir izahı ve yorumu olamaz. Ve yoktur. Türk milletinin temsilcileri olan Prof. Dr.  Süleyman Çelik Hocamız ve Aslan Bulut kardeşimiz haklıdırlar. Bu yıkılımı önlemenin tek yolu DENK bütçeye dönmektir. Gerisi oyalamaca ve aldatmacadır. 

https://www.yenicaggazetesi.com.tr/iki-ittifak-da--ayni-tuzagin-icinde-598497h.htm