29 Ekim Cumhuriyet Bayramımızın bir Yokuşundayız 

Op. Dr. Aytekin Ertuğrul 

draertugrul@hotmail.com 

 

Çok değerli analizci yazar  Sayın Safa Yürükel diyor ki:  

“Evet AKP iktidardan bir an önce gitmeli tabi ki. 

Ama bu şekilde AKP gitmez. 

Desteği Halk arasında git gide azalan AKP tekrar gereksiz yere güçlenir. 

Bazı iyi niyetlide olsa AKP’den kurtulmak için yanlış stratejiyle yaptığınız hatalardan dolayı umutlarınızda yıkılır.” 

Ve hem kendinize hem de Türkiye’ye zarar verirsiniz 

Buna karşılık AKP’nin iktidardan nasıl gönderileceği esasında çok bellidir. Türkiye’de iki çeşit siyasi düşünce vardır.  

Türkiye Cumhuriyetini ilelebet muhafaza ve müdafaa eden Kuvayı Miliyeciler  Türkiye Cumhuriyetini 30 Ekim 1923 te yıkmaya karar vermiş bulunan dahili ve harici bedhahlar 

AKP nin gaflet veya ihmali –nedir ki gitsin diyoruz orada az da olsa anlaşmak gerekir. AKP  19 senede 19 bütçe yapmıştır hepsi de açıktır. Toplam açıklar 800. Milyar TL yi bile geçmiştir. Hizmet Karnesi çok kötüdür: İşte AKP nin Güncel ( 6 Ekim 2021) hizmet karnesi 

Bir gram altın 2003 te 18 YTL iken 505. YTL ye çıkmıştır. Artış 28 mislidir 

 ABD Doları 2003 te 1.660.000 TL iken 8.830.000 çıkmıştır. Artış 6,6 mislidir 

Çeyrek altın 2003 te 24 YTL den 815 YTL ye çıkmıştır. Artış 34Mislidir 

Bu tabloya DENK bütçe yaparak dur demeden Türkiye Cumhuriyetinin yıkılışına dur demiş olmayız. Açık bütçeler kaynağını Anayasamızdan almayan bir gaflet uygulamasıdır. Yasalarımız ve Anayasamız  açık bütçelerle açılan bu yıkılış yoluna izin vermemektedir.  

 

Büyük Ada İskelesi TUGVA İşgali Altında Mıdır? 

 Büyükada İskelesinin üzerindeki alan TUGVA vakfına 2500 TL ye kiraya verilmiştir. Kiracı TUGVA Vakfı kira sözleşmesine aykırı bir şekilde düğün salonu olarak kiraya verilmiştir. Kullanımı  sözleşmeye aykırı olduğundan Mahkemece tahliye kararı verilmiştir. Tahliye kararını icraya gelen belediye zabıtalarını Adalar kaymakamlığının polisleri engellemişlerdir. Demokratik hukuk devletinde böyle bir uygulamayı insan rüyasında görse hayra yormaz. 

Zavallı Türkiye'm sen nerelere sürüklendin, ne oldu sana. Tuz da kokmuş insan da kokmuş. Paranızı devletiniz ezdiği zaman bu olaylar onun sonucunda oluşur. Bir ABD dolarını Atatürk döneminde 80 kuruşa alırken, bugün  tam tamına 8.980.000 TL ye alırsın.  İşte tuzun koltuğu yer burasıdır. 

DENK bütçe ile bu karanlıktan çıkılır. DENK bütçe yapın karanlıktan çıkın diyenler Kuvayı Miliyecilerdir. Bu yol iyidir " Durmak yok yola devam" diyenler Türk milletini tam manasıyla iflasa sürükleyen karanlık insanlardır. 

 

28 Şubat Kahramanları Hala Hapisteler. 

Sayın Yargıtay Onursal Ceza Daire Başkanlarından Sayın Hamdi Yaver Aktan'ın 7 Ekim 2021 tarihli Cumhuriyet Gazetesinde “Usul hukuku açısından 28 Şubat Davası”  başlıklı güncel ve öznel bir  yazı yazmıştır. Yazının tamamı aşağıdaki, linktedir. Dava süresince ilk soruşturmadan Yargıtay 16 Dairesi arasındaki onama süreci dahil süreçte yaşanan hukuk usulü ihlallerinde  insanın küçük dilini, yutabileceği kadar usul hataları yapılmıştır. 

 Yazının tarihi bir yazı olması, TSK nin tasfiye faaliyetlerinden biri olması nedeniyle mutlaka okunmalı tartışılmalı üstünde düşünülmelidir. Komutanlarımız Yaşlı oldukları için değil suçsuz oldukları için tahliye edilmelidirler. Türkiye son 3 yılın bütçe açıkları  ( 2019=81 Milyar), 2020 139 Milyar ve 2021 246 toplamda 446 milyardır. Bu hukuksuzluğu da eklersek, bu terazi bu sıkleti çekmez. Türk milletini hukuk devletinden çekip hukuk devleti dışına çıkarmaya bu kaçıncı teşebbüstür. Hapisteki Kahramanlarımız hatırlayalım: Org. Ahmet, Koramiral Aydan Erol,  Org. Cevat Temel Özkaynak, Org Çetin Doğan, Org. Çetin Saner, Org. Çevik Bir, Tümg. Erol Özkasnak, Org.  Fevzi Türkeri,  Org. Hakkı Kılınç, İdris Koralp, İlhan Kılıç, Kenan Deniz, Vural Avar ve Korg. Yıldırım Türker hakkındaki müebbet hapis cezasını onadı. 

https://www.cumhuriyet.com.tr/yazarlar/olaylar-ve-gorusler/usul-hukuku-acisindan-28-subat-davasi-hamdi-yaver-aktan-1874794 

 

Millet İttifakı Cumhuriyetimizin İlelebet payidar kalması hareketi midir? 

Millet ittifakı adı verilen topluluk aslında siyasi bir alternatif veya program   ileri sürmüyor. AKP neyi yanlış neyi doğru yapıyor? Biz neyi doğru yapacağız ve yanlışı nasıl gidereceğiz ve meydana gelen zararları nasıl telafi edeceğiz  noktasında bir aydınlık ve  program görülmüyor. Atatürk ilklerinden en önemlileri, sırası ile kayıtsız ve şartsız ulusal egemenlik, Bölünmez bütünlük, Yurtta sulh cihanda sulh. DENK bütçe ve laik eğitimdir.  

DENK bütçe ve laik eğitimi, ağzına almayanlar kendilerine ne ad verirlerse versinler Türk milletini tam olarak temsil edemezler. Türk milleti şu anda açık bütçelerle tam manasıyla iflasa sürüklenmeye devam ediyor. Bağımsızlığımız zaten tartışmalıdır. Her geçen gün bağımsızlığımızı daha fazla kaybediyoruz.  

2003 te bir gram altın 18 TL iken bu gün 505 YTL dır. Bölelim. 505:18=28. Bir gram altın 28 misline çıkaran bir yönetimin eleştirisi olmaz. Eleştirilemez. Çünkü Bu bir birinden açık bütçelerden kaynaklanan bir gaflet olayıdır. 

 Eyy Türk Milleti ilk hedefiniz DENK bütçedir ileri denilecek günlerden geçiyoruz. Denk bütçe için ileri çünkü aksi halde bağımsızlığımız da gider Cumhuriyetimiz de kim bunu bize emretmiştir Bakın kim emretmiştir 

Bugünkü savaşmalarımızın gayesi tam bağımsızlıktır. Bağımsızlığın bütünü ise ancak mali bağımsızlıkla mümkündür. Mali bağımsızlığın korunması için ilk şart bütçenin ekonomik bünye ile orantılı ve DENK olmasıdır. Mustafa Kemal Atatürk  

Sağlık Bakanlığımız Yok Tedavi Bakanlığı var 

Bunu neden böyle yazabiliyoruz. Başlığımıza koyduğumuz görüş tamamen doğrudur. Sağlık Bakanlığımız yoktur tedavi bakanlığımız vardır. NEDEN böyle yazıyoruz DSÖ ( Dünya Sağlık Örgütü sağlığı şöyle tarif etmektedir.” “Sağlık sadece hastalık ve sakatlığın olmayışı değil, bedence, ruhça ve sosyal yönden tam iyilik halidir.” Bu tanımda bedence ve ruhça iyilik hali sağlığının bilinen yönüdür. “Sosyal yönden tam iyilik hali” yeni ve açıklanması gereken bir kavramdır.” 

Bu tanımın içinde tam sağlam olmak var. Ayrıca sağlamlığını sürdürmek var. Enflasyon ve açık bütçeler insanların ceplerinden paralarını sofralarından yiyecek ve içeceklerini alan bir sistemdir. Enflasyon ortamında yaşayan toplumlarda DSÖ tarifi ile belirlenen sağlık bulunamaz. Bu nedenle biz T.C. Sağlık Bakanlığı yerine T.C. Tedavi Bakanlığı denilmesi gerçeği tam ifade eder diyoruz. Eğer bakanlığımız sağlık bakanı olmak istiyorsa Türk insanının cebinden paraları sofrasından yiyecek ve içecekleri alan açık bütçe ve enflasyona karşı olmak DENK bütçe taraftarı olmak zorundadır. Bakanlar kurulunu da bu yolda etkileyerek Türkiye’de açık bütçeler son vermek üzere mücadele bayrağını göndere çekmelidir.  Ayine si iştir kişinin.  Dost acı söyler