Elazığ’da CHP ye Provokasyon  

Op. Dr. Aytekin Ertuğrul 

draertugrul@hotmail.com 

Elazığ'da CHP'yi hedef alan afişler asıldı? Afişlerde deniliyor ki: 

“Selahattin Demirtaş’ın Göğsüne ŞEREF Madalyası takacağım. 

Kemal Kılıçdaroğlu- CHP Genel Başkanı.” 

“Bu olmadı Sayın AKP+ MHP ikilisi. Muhalefet yalnız ve yalnız demokratik hukuk devletlerinde vardır. Muhalefet demokratikliğin ve hukuk devletinin olmazsa olmazıdır. Daha eski bir deyimle söylersek Muhalefet Demokrasinin alametifarikasıdır. İktidarların görevi devletin ve milletin tüm idaresini yüklenmek ve yürütmek olduğu kadar, Muhalefetin de serbestçe eleştirilerini yapmasını ve çalışmalarını güven altında bulundurmasını sağlamaktır. Muhalefete yapılan saldırılardan ve sonuçlarından şüphesiz ki iktidar sorumludur. Muhalefete saldıran bir zihniyetin demokratik bir Ülkede iktidarlarca desteklenmesi asla kabul edilemez. İktidarların ilk ve tek görevi Anayasamızın 81. Maddesinin ilk cümlesine göre; Devletin varlığını ve bağımsızlığını korumaktır.  

Atatürk diyor ki: Bağımsızlığın korunması için İLK ŞART bütçenin ekonomik bünye ile orantılı ve DENK olmasıdır. Bu ilk şartı yerine getiren bir iktidarı bu satıların yazarı 72 senedir hiç görmemiştir. Bize yasatılanlar ise bu ilk şarta uymayan gaflet ve dalaletlerdir. Ana Muhalefet çeşitli yollarla saldıran bir iktidar                  “ Anayasal Meşruiyetini” kaybeder. Bu demokrasimizde açılan büyük bir gediktir. Gemi su almıştır. Batmasını beklemeden tamir edilmelidir. 

 

Halk TV deki İstifaların ve işe son vermelerin anlamı nedir? 

Halk TV den Hukukçu Salim Şen de ayrıldı. Neden? Bilmiyoruz. İnandırıcı bir açıklama şu ana kadar yapılmadı. Daha önce de Gökmen Karadağ ve Suat Toktaş’ta ayrılmışlardı. Bu ayrılıkların kökeninde ne yatıyor diye düşünmeyin. Altın ve Döviz yükseliyor. İşte o yatıyor. İzlenen para ve bütçe politikaları ile bu iktidar tarafından yapılan hatalar ve yanlışlar zinciri içinde yükseliyor. Buna karşı direnenler de saldırıya uğruyor. Mesele budur. Altını ve dövizi yükselten politikaların başında gelen Açık bütçeler yanlıştır.  

Açık bütçeler Atatürk'e göre  bağımsızlığımızı yok eder. İsmet Paşaya göre Türk Milletini tam manasıyla iflasa sürükler. Siz buna ya evet dersiniz ya da hayır bize bu iş çok zararlıdır dersiniz. Yayınlarınızı da buna göre yaparsınız. İşte o zaman  bu olaylar kaçınılmazdır. Son 15 yıldır  Basın tarihinde hiç eşine rastlanmayan istifalar ve yeni işletmeler el değiştiren gazeteler ve TV kanaları yerlerini alıyorlar. Bu hengâmeden çıkmanın yolu da DENK bütçeye, Atatürk'e, İsmet Paşa'ya Anayasaya, hukuka  dört elle sarılmaktan geçerE Hak Alb. Av. Salim Şen'e çok üzüldük. İyi bir asker iyi bir hukukçu iyi bir anlatımcı ve inandığı bilimsel doğruları ve her türlü gerçeği çekinmeden çevirmeden apaçık anlatan yüksek karakterli bir Türk hukukçusu ve Türk askeridir. Yolu açık olsun. Takipçileri onu daima arayacaklardır 

 

 

 

Açık Bütçeler ve Enflasyon bizi bırakmıyor. 

Açık bütçe ve enflasyon batağına sürüklenen Cumhuriyetimiz güçsüz kalmıştır. Bu nedenle vatandaşlarına karşı olan sorumluluklarını yerine getirememektedir. Bütçe ve ekonomiden hiç anlamadıkları ortada olan danışmanlarımız hala daha görevdedirler. 23 Eylül 2022 tarihinde TCMB faiz indirimine gitti. Dolar hemen fırladı. Türkiye Cumhuriyeti, adeta deneme tahtasına dönmüştür. Oysa Ata yadigârı olarak bize verilen direktifler vardır. Onlara ısrarla neden uyulmadığını bir  bilen varsa söylesin. Atatürk'ün direktiflerini, kaç kez yazdık. Bir daha, bir daha yazalım. 

  •  Bugünkü savaşmalarımızın gayesi tam bağımsızlıktır. Bağımsızlığın bütünü ise ancak mali bağımsızlıkla mümkündür. Mali bağımsızlığın korunması için ilk şart bütçenin ekonomik bünye ile orantılı ve DENK olmasıdır.  
  • Milli paranın kudretini beynelmilel buhrana karşı masun bulundurmak başlıca gayemizdir  
  •  Açık bir bütçenin sayısız sakıncalarını iyi bilen TBMM nin DENK bütçe yönünde kesin karar sahibi bulunması devletin mali ve hatta genel politikası için büyük güvencedir.  Mustafa Kemal Atatürk 

Bu direktiflerde anlaşılmayacak bir nokta bile yoktur. Ayağını yorganına göre uzatacaksın. Dâhili ve harici bedhahlarına avuç açmayacaksın. Atatürk yolundan gideceksin. Atatürk Yolundan gidersen uygulamandan 10 alır sınıfını geçersin. Ama İMF den aldığın                            “ Paranızı yüksek oranda devalüe ediniz” emrini uygularsan bağımsızlığını kaybeder yok olur gidersin.  

28 Şubat Mağduru Generallerimiz/Amirallerimiz 

Hiç bir zaman ve mekanda onlar ceza aldıkları suçu işlememişlerdir. "Ceza  Aldıkları suç: T.C. Hükümetini zor kullanarak hizmet yapmaktan olakoymak." Suça konu her eylem ve davranış bir mekân içinde, bir zaman süreci içinde, geçen/yaşanan elle tutulur gözle görülür bir aktivasyondur. Güler misin ağlar mısın adliyemizin ve hukukumuzun ne dorumlara düşürüldüğüne. Ne zaman olmuş bu iş. Hangi kuvvetleri kullanarak yapmışlar bu işi. Katılanlar kim katılmayanlar kim. Suç zamanı ve yeri nedir.  Gerekçeli hükümde bunlar yer almıyor. Çünkü Yok böyle bir eylem  

Artık hukukçu olmaya gerek yok. Hastalık bütün hukuk kurumlarına A dan Z  ye metastaz yapmıştır.  Hükümetin ve TBMM nin işe el koyması gereken bir süreçten geçiyoruz. TBMM toplanarak hükümeti, düşüremiyor. Yani ulusal egemenlik Türk milletinin elinden cebren ve hile ile alınmıştır. Ters gidiş yolundan giden bir hükümetin düşürülemediği bir yerdeki hükümete demokratik hükümet denilemez. Bu yetki YSK ca mühürsüz zarfların da geçerli sayıldığı son referandum ile Anayasamızdan çıkarıldı.